Dünyamıza Hoşgeldiniz....

henüz tanışmadığım, onu görebildiğim tek yerin ultrason olduğu):)) fakat kıpırtılarını hissettiğim ve her tekmesinde Tanrı'ya binlerce kez şükrettiğim doğmamış bebişimi düşünerek, hatıra kalması amacıyla yazdığım yer burası... onunla paylaştığım her anı, duyguyu sizinle ve sevdiklerimle paylaşmak istedim. bu bebişime annesinden bir hatıra olucak fakat kimbilir belkide benim gibi bebişini bekleyen, anne olmasına az zaman kalmış olanların da bir sesi olucak... Bebeğimi beklerken bu duygular içindeyim.... Mis kokulu kuzularımıza kavuşmak dileğiyle....

22 Mart 2012 Perşembe

Pıtırcığımın Kesesi Göründü...

03 Aralık 2011 / Cumartesi


Hamile olduğumu öğrendikten sonra doktorum "10 gün sonra gel bir bakalım" demişti. o şıp diye geçen günlerin artık geçmediğini anlamam uzun sürmedi. 10 gün bekleyene kadar göbeğim çatladı desem yeridir:) kontrolü cumartesi günlerine aldık ki sevgilimde benimle gelebilsin. çünkü o da en az benim kadar heyecanlı :) eee baba olucak tabi az şey mi :D
sabah erkenden uyandık(hoş gece gözümü bile kırpmadım heyecandan:) insan hep kuruyor böyle bir zamanda... ya hamile değilsem, ya ona bişey olmuşsa diye paronoyakça şeyler düşünüp huzursuzlanıyor:( güzel bir kahvaltının ardından İstanbul'un buz gibi soğuğunda çıktık yola... ama inanın benim için sanki bahardı... o üşüyen, bıraksalar kaloriferin önüne kıvrılıp hayatı boyunca ordan kalkmayacak olan ve ne kadar İstanbul'u çok sevsemde Antalya'nın sıcağını özleyen ben önümü bile iliklemeyi unutmuşum :)) yolda kulaklığımı çıkarıp müzik dinlemeye başladım. ruhun gıdasıdır diye boşuna dememişler... ne kadarda rahatlatıcıydı...
doktora gittiğimizde 2 kişi vardı önümüzde beklemeye koyulduk. allahtan kısa sürdüler ve ben dergileri karıştırırken sekreter Başak hanım  "rezzan hanım alalım mı sizi" dedi. hoooop koşa koşa içerdeydik :) doktorum aynı zamanda akrabam oluyor. cerrahpaşa'da profesör, alanında en iyilerden biri Tamer Erel.. biz ona kısaca Tamer abi diyoruz:) hal böyle olunca durum biraz daha samimi bir hal alıyor... "eee ne yaptın haber verdin mi herkese?" diye soruyor. hayır veremedim!! evet veremedim. sadece annem ve eşimin annesi babası haberdar. çünkü biz hala inanamıyoruz bu mucizeye. tamamen kesinleşmeden kimseye söyleyemiyorum. korkuyorum nazardan(inanırım ben) hatta şööööyle 3 aylık olmadan kimseye söylemeyelim diye kendi kendimize karar alıyoruz (tabi sonradan görücez ki yavaş yavaş herkes yakınına söylecek ve bizim pıtırcık dilden dile dolaşıyor olucak :)) ama kimse bildiğini çaktırmayacak :))
neyse doktorum "bi şikayetin var mı? "diye konuya giriyor. evet bende müthiş bir kasık ağrısı başlamıştı. ama bu tek başına bir neden sayılamazdı, herşey olabilirdi... muayene koltuğuna geçtiğimde ultrasondan bebeğimin, içinde büyüyüp gelişeceği kocaman bir bebiş olacağı kesesi göründü önce :) yani oluşmuştu artık benim pıtırcığım... nasıl mutlu oldum anlatamam. 6 haftalıkmış bebişim... imkanı yok tarif edemem hissettiklerimi.. resmen nokta gibi... bu ateş böceği misali yanıp sönen benim meleğim mi yani?? o kalp atışlarıymış ama daha belli belirsiz. 10. haftadan sonra artık kalp atışlarını dinleyebilirmişiz:) insanın aklı almıyor bu mucize değil de nedir ki?!
Eeee artık anne oluyordum hamileydim ve hızlı kilo alabilirdim :( doktorum bir çırpıda neleri yemem gerekir, nelerden vazgeçmem gerekir hepsini anlattı... o anlattıkça içim gitti... yasak olan şeyler benim hep sevdiğim şeyler, ye dedikleri ise sevmediklerim:( bu nasıl bir çelişki böyle yaw:( kilo kontrolü ve tansiyon ölçümünden sonra artık eve dönebilirdik. herşey normaldi. bu arada 54 kilo ile başladım hadi hayırlısı:))
mutlu mutlu nişantaşı sokaklarında gezdik, alışveriş yaptık ve taksime çıkıp kendimize güzel bir akşam yemeği ziyafeti çektik. kadehler pıtırcığımın kesesine kalktı :) var mı bundan öte bir mutluluk ...

Hiç yorum yok: