Dünyamıza Hoşgeldiniz....

henüz tanışmadığım, onu görebildiğim tek yerin ultrason olduğu):)) fakat kıpırtılarını hissettiğim ve her tekmesinde Tanrı'ya binlerce kez şükrettiğim doğmamış bebişimi düşünerek, hatıra kalması amacıyla yazdığım yer burası... onunla paylaştığım her anı, duyguyu sizinle ve sevdiklerimle paylaşmak istedim. bu bebişime annesinden bir hatıra olucak fakat kimbilir belkide benim gibi bebişini bekleyen, anne olmasına az zaman kalmış olanların da bir sesi olucak... Bebeğimi beklerken bu duygular içindeyim.... Mis kokulu kuzularımıza kavuşmak dileğiyle....

18 Mayıs 2012 Cuma

Bebişime Aldığımız İlk Cicisi :))


21 Nisan 2012 / Cumartesi


kızıma aldığım ilk ciciler :)



yine aşkımsız geçen bir gün daha.... sabah mükellef bir kahvaltıdan sonra bugün ne yapalım ne yapalım derken kendimizi mutfakta bulduk. kayınvalidem ve ben akşama yemek yapmaya başladık. baktık akşam üstü saat 4 olmuştu. hava da bozuk gibi. olsun deyip bir niyetle dışarı çıkmak için hazırlandık.

çıkarken hava yağacak gibiydi ama neyse ki yağmadı, birden bire açtı hava... kendisine yatak örtüsü arayan kayınvalidem istediği gibi bir örtü bulunca kaçırmak istemedi ve hemen alıverdi. güle güle kullansın çok şık bir şey :)

artık fazla ayakta kalmak bana pek yaramıyor. çok yavaş yürümek de belimi ağrıtıyor... off yani öyle de olmuyor böyle de :( neysee kızım iyi olsun da başka bir şey istemiyorum.....

çarşıda gezerken bir de baktım çok sevimli pembe bir çift ayakkabı :) ayyy balerin pabucu gibi çok hoşuma gitti:) kızımın hiç cicisi yok acaba alsak mı derken kayınvalidem. "hadi alalım bir yerden başlayalım" ded. bismillah deyip. kızımın ilk cicilerini aldık :)





sonra tabi ona uygun da bir patikli takım aldık kızıma:) pembeli, puanlı, kedili falan :) çok şirin bir şey. şapkası da var. ayyy o kadar küçük ki.... ne yani bu kadar küçük mü olacak dedim. hatta bu kızıma küçük gelmesin dedim satan kişiye de :) insanın ilk bebeği olunca nasıl bir şey olacağını , boyutlarını falan kestiremiyor. ilk defa bu kadar küçük bir şey göreceğim. o an heyecandan kalbim duracak gibiydi :)




aslında alışveriş için 23 Nisan'ı bekliyorduk. babamız gelecek ve o Eminönü'ndeki meşhuuurr "Havuzlu Han"'a gidecektik. hem tatil, hem hava güzel olacakmış, hemde aradığımız her şeyin bir yerde olması da mükemmel bir şey... okuduğum internet sitelerinden ve forumlardan kimi anne adayları burasını dışarıdan bir farkının olmadığını söylemiş, kimisi piyasaya göre uygun olduğunu.... gitmeden bir şey söylemek yersiz olur. o nedenle gittikten sonra mutlaka izlenimlerimi aktaracağım sizlere ;) ben bir alışveriş listesi yaptım kendime ama hepsinin bir kere de alınması zor gibi duruyor. o nedenle en lazım olanları ilk etapta alıp. sonrakinde de ıvır zıvırları alırız diye düşünüyorum. tabi bu benim düşüncem bakalım neler olacak :)

eve geldikten sonra aşkıma da kızının cicilerinin resmini çekip mesajla yolladım:) napiiim o da görsün istedim.... beklediğim cevap hemen geldi :
"Amanııın... Sevsinler... Aynısından ben de alayım kendime " :))) yahuu ben bu adamı sevmeyeyim de ne yapayım, aşığım ona :) bir de kızımaaaa :)


çok yakışacak benim minik kuzuma :)





Çabuk Gel Emi Babası....


19  Nisan  2012 / Perşembe



kuzucuğun seni çooook seviyoooorr .....



Bugün babamız gidiyor...  yok yok öyleee çok uzun değil ama yine de bize bir ömür gibi gelecek babamızın gidişi... Allah ayırmasın....

Babamız sabah 7:30 uçağıyla Antalya'ya gitti... ehh onlarında işi zor tabi... doktor olunca ne toplantısı bitiyor, ne kongresi... aslında niyetimiz beraber gitmekti. eşimin bir arkadaşının eşi de gelecekti Antalya'ya fakat sonradan fikir değiştirince bende "canım sıkılır mı tek başıma?" acabalarıyla bu fikirden vazgeçtim... hoş geçen sefer Çeşme'ye gitmiştim bende... hiiiç canım sıkılmamıştı, tabi Ankara'ya da :)) aşkım toplantılarda kafa patlatırken ben sabah kalkıpp güzeeel bir kahvaltı faslı yapıyordum. sonrada gazetemi, dergimi alıp kahve keyfi yapıyordum:) öğlen zaten yemekte birlikteydik, sonrası da geçiyordu bir şekilde :)

Bu kez öyle olmadı kızımın babaannesi eşimin özel isteği üzerine, biz yalnız kalmayalım diye kalkıp Giresunlardan geldi sağolsun... artık ilk zamanlardaki gibi kötü değilim ama yine de aşkımın içi rahat etmedi :) ayyy canımın içi beniiimm muahh :)

bugün kayınvalidem de Ahmet'ten çıkıp bana kalmaya geldi.  ben tabi yemekleri yapmıştım. her şey hazırdı. bir tek bonus olarak kabak kavurması yapmayım dedim. eminim bilmiyordur. değişiklik olsun diye... hoş o da başında durmazsan hemen dibi tutar. baktım kokular gelmeye başlıyor. koştum mutfağa:) neyse ki bir şey olmamıştı. kurtardık kabak kavurmayı. çok da beğendi. kahvaltı da bile yedik :)


kalpli kabak kavurması :)))


 öyle ortalıkta habire dolanınca o da şaşırdı. "e ben sana bakmaya geldim sen bana hizmet ediyorsun" dedi :) haklıydı hiç oturmamıştım :) ama napiiim benim içim durmaz ki. "ben iyi olmasam yapamazdım. yapamayacak durumda olursam o zaman siz yaparsınız dedim". ehh peki madem "doğumdan sonra da ben sana hizmet ederim" dedi :)




öğleden sonra geldiği için zaten bugün bir şey yapamadık...  biraz televizyon izledik, sohbet ettik, akşam oldu yemek yedik derken saat epey olmuştu... baktım gözler kapanıyor. yatağını yaptım ve bugünlük bu kadar deyip yattık.
tabi benim gibi gece kuşunun hemen uykusu gelir mi? gelmez :) bende yatağıma yattım. aşkımı aradım onunla sohbet ettik... sonra da başucumdaki, sonunu merakla beklediğim ama bitmesin diye de azar azar okuduğum kitabıma devam ettim. Ahmet Ümit "Sultanı Öldürmek" ... tavsiye ederim , gerçekten hem tarihi, hemde polisiye... en sevdiğim iki şey bir arada....


soluk soluğa bir kitap, gecelerimin ortağı :)


sonra uykum geldi tabi bende yattım uyku pozisyonuna geçtim. minik kelebeğim de içimde kıpır kıpır hiç durmuyor maşallah :D o da annesi gibi gece kuşu çıktı :D

aşkıııımmmmm kuzucuğun ve ben, seni şimdiden çoook özledik.... çabuk gel emi.... 

seni seviyoruuuzz......!!!!!



4 Mayıs 2012 Cuma

26 haftalık bebeğim büyümüş, 720 gram olmuuuşş :)




17 Nisan 2012 / Salı

bugün yine çoook heyecanlı bir gün:) kızımızı göreceğiz... her kontrolde çok heyecanlanıyorum... artık 26 haftalık olduk kızımla birlikte.. zaman ne çabuk geçiyor değil mi :) hamile olanlar bu söylediğimi daha iyi anlayacaklardır.

16 haftalık kızım ve annesi:) karnımızdaki resmi de babamız çizdi :)


aşkım bu hafta sonu olmayacağı için kontrolümüz salı gününe aldık. babaannemizde burda olduğu için birlikte gidelim dedik. önce bizde biraz bişeyler yedik daha sonra kayınvalidemle birlikte bakırköyden taksim'e geldik. babamızla buluştuk ve Nişantaşı'na doğru yol aldık. o da benim gibi heyecanlıydı:) hatta "görüş günü bugün" diyerek beni güldürmeyi de başardı :D



doktorumun sekreteri Başak hanım beni ne kadar iyi gördüğünü, kilo durumumum da gayet iyi göründüğünden bahsetti fakat doktorum aynı fikirde mi onu çok merak ediyordum :) işte yine bir stres daha... artık aldıysam da aldım yapacak bişey yok. geri veremeyeceğime göre :D

bu hafta önemli bir hafta olduğunu söyledi doktorum. o nedenle ayrıntılı ultrason incelemesi yaptı. beyinciğinden, parmak sayısına, yarık dudak var mı ona kadar baktı.... çok şükür hiç bir sorun yok bebeğimizde. hatta "çok sağlıklı bir kız" gelicek dünyaya bile dedi... çok mutlu oldum. inşallah öyle olur Allahım....

nasııl çok kilo almış mıyım:)
yalnız bir ara  doktorum "kız demiştik öyle değil mi?" diye sorunca bir an panik yaptım :) işte korktuğum şeyyy!!! "evet öyle dedik ama bize bir sürpriz yapmayacak değil mi?" diye sordum. "yok yok" dedi de içim rahatladı :D  hayır kız, erkek o kadar da önemli değil tabi. kızım da yok oğlum da.... sağlıklı olsun yeter demekten başka ne denir ki artık... ama tabii içimden hep "ilk bebeğim kız olsun" demekten kendimi alamıyorum ;D

bebeğim yine tosbağa gibi kıvrılmıştı annesinin karnında:) eller yine hareket halinde ve başının iki yanındaydı. çok tatlı yaaa. bakalım aramıza geldiğinde de bu şekilde mi yatacak? artık minik kuzum büyümüş de büyümüşş... ultrasonda bütün bir görüntü göremiyoruz haliyle. sığmıyor artık ekranlara :D bölüm bölüm bakabiliyoruz. babası da doktor olunca anlıyor tabi ama bana illa izah edilmesi gerek anlamam için :D

bu hafta bebeğim 720 gram olmuş :) bir önceki kontrolde 370 gramdı minik kuşum... neyseki doktorum "normal, haftasını veriyor" dedi. zaten önemli olan da bu. yani çok kilolu olması değil. haftasıyla uyumlu mu ona bakmak gerek... benim kızım biraz minyon olacak gibi geliyor bana :) öykü ablasına(abimin kızı, bebeğimin kuzeni) benzerse ince , uzun boylu olur :)

tansiyonumda normaldi. tansiyondan sonra işte korkulu rüyam tartının önündeydim:) "ama bu kez az yedim, hep dikkat ettim" falan diye söylenirken doktorum "çık çık sen bi bakalım" dedi gülerek :D çıktım veeee ne göreyim. kilom 61.700 çıktı.. "aaaaa" dememle doktorum " ne oldu?" diye sordu. "geçen sefer 61 kg. dım" dedim. "eğer öyleyse çok iyi " dedi doktorum. bi baktı ki EVEETT:)  " bu ay kilo almamışsın, hepsini bebeğin almış afferin sana" dedi doktorum.. koca bir aferini kapmıştım. bunu rüyamda görsem inanmazdım . nasıl sevindirik oldum anlatamam :DDD

büyük br şey başarmış gibi kasıldım:) muayenehaneden tam çıkıyorduk askılığın yanında duran mumluğa nasıl olduysa ceketim çarptı ve düştü. mumluk resmen tuzla buz oldu... başak hanım "siz de bugün bir şey var. demiştim size. neyseki negatif elektrik gitti" dedi... ama ben binbir özürle orayı terk ettim. neyse artık bir sonraki kontrole bir mumluk hediye alıp öyle giderim:)




mutluluğun formülü çok açık: bir sen, bir ben, bir de bebek ;)
işte böyle kızııımmmm. seni gördük yine mutlu mutlu evimize dönüyoruz. ama yetmiyor ki bana o kadarcık görmek. hatta eve bir tane ultrason cihazı almayı bile düşünmüyor değilim :)))


seni seviyoruzzz minik kuşummmm






30 Nisan 2012 Pazartesi

Kızımın Babaannesi Gelmiş :)


15 Nisan 2012 / Pazar






Sabah aşkımla güzel bir güne başladık yine .... pazar günleri oldum  olası hiç sevmem ama aşkımla birlikte kahvaltı yapma fikri bütün günü güzelleştiriyor :) bugün ayrıca kızımın babaannesi de Giresun'dan geliyor. kahvaltıdan sonra Ahmet'e gidicez kahvaltıya çağırdı bizi ama biz erkenci olduğumuz için kahvaltımızı yaptık bile artık çaya yetişiriz:)

Kocacığımın yine kongresi var 4 günlük.. antalya''ya gidecek. içi elvermedi beni bu koca göbekli halimle bırakıp gitmeye annesini çağırdı benim yanıda olsun, ben yalnız kalmayayım diye. yazık kayınvalidem de taaa Giresun'dan kalkıp geldi benim içn sağolsun :)

Ahmet'e gittiğimizde kahvaltı ediyorlardı. biraz hasret giderdik ve hemen konu benim göbüşüme geldi:) hemen "aaa hiç karnın yok senin küçücük" dendi:) sevinsem mi üzülsem mi bilemedim.... sanırım genetik bu.. anneminde öyleymi. 8-9 kilo alıyormuş sadece ve küçücük bir karnı varmış... çok şükür genler iyi :) gerçi Salı günü kontrolümüz var. bakalım kaç kilo aldım. valla o trtıya çıkmak çok stresli yaw. hele ki kilo takıntısı olan bir doktorunuz varsa:) kesn bu ay çok kilo aldım ben
:(( yandıımm :(

neyseee biraz oturduktan sonra akşam yemeğe beklediğimizi söyleyerek aşkımla kalktık ve bir kaç eksiğimiz için alışveriş yaptık. sonra da eve geldik... ben hemen mutfaktaki işlere koyulurken aşkımda her zamanki gibi derslerine yumuldu:) çalışkan aşkım benim :)) yaaa bebeğim baban o kadar çalışkan ki bunu gelince görüceksin.... umarım sende baban gibi akıllı bıdık  olucaksın;)

hiç oturmadan tüm hazırlıklarımı tamamladım mutfakta. tabi kızımın da tekmeleri eşliğinde :) tam artık salatayı yaptım zil çaldı. meğerse akşam olmuş bile.... bu yorgunluğun üzerine yattığım yeri bilmem herhalde:) güzel bir akşam yemeğinden sonra birlikte sohbet ettik. tatlılarımız yedik. hatta minik kelebeğimin tekmelerini dinletmek istedim ama babaannesi elini karnıma ne zaman koysa sustu inat gibi :) neyse bir dahaki sefere yakalarız nasıl olsa;)

derken zaman o kadar çabuk geçio ki... bir baktık ki saat gece 12 olmuş. tabi uykular gelmeye başladı. ahmet ve kayınvalidem evlerine gittiler...

bendeeee karnmdaki minik kuzumuz ve babasıyla baş başa kaldım.... işte günün en güzel saatleri başladı.. babamız karnımıza güzelce masaj yaparak kremlerimizi sürdü. "annesiiiiiinin kuzusu,babasııııııının kuzusu" bestesini söyleyerek... minik kuzumuzda babasının bestesine tekmeleriyle cevap verdi ;:DD

ne güzel bir an.. mutluluk işte burda, yanıbaşımızda.....sizi seviyorummmmm.....

24 Nisan 2012 Salı

Güne Güzel Başladım Ama....


31 Mart 2012 / Cumartesi





"AMA" sını birazdan anlatacağım....

yine güzel bir cumartesi sabahı canım kızım... uzun zamandır babanla birlikte şöyle güzel bir kahvaltı yapamamıştık... o kadar yoğun çalışıyor ki... hazır bugün boş günü madem erkenden kalkıp mükellef bir kahvaltı masası hazırlamaya koyuldum...

ben mutfaktayken sende tekmelerinle bana eşlik ediyorsun tabi... yani kahvaltıyı birlikte hazırlıyoruz babamıza :)  bu sırada baban da uyandı... o içerde gazeteleri okurken bizim mutfaktan da güzel kokular yükseliyordu... o kadar mutlu uyanmıştım ki... demekki böyle çok sevinmek bana pek iyi gelmedi. tam dedim yumurta haşlayalım, altını kapattım ve işteeeee görünmez kaza.... o kaynar suyu elimden aşağı boşalttım :((( yani ben boşaltmaım tencereyi tttuğum bez ocağa takıldı ve elim haşlandı :(

güne başlamanın en güzel formülü, mükellef bir kahvaltı....




yarabbim bu nasıl bir acıydı anlatamam.... baban da o sırada tam mutfağa gelmişti hemen müdhale ederek suyun altına soktu, buzlu su yaptı ama nafile, elim cayır cayır yanıyordu:( yanığın acısı ve sinirlerimin de boşalmasıyla ağlamaya başladım.... aslnda çok korkmuştum. "ya karnıma gelseydi" , "ya bebeğime birşey olsaydı" diye hem söyleniyordum hemde ağlamaya devam ediyordum.... çok şükür ki kızım sana bir şey olmadı :( yoksa ben ne yapardım... ben ağlarken sen yine tekmeler atıyordun... Allah'a şükür ki iyiydin... yeterki sana bir şey olmasın...

nitekim sabah kalktığımda duyduğum mutluluk yerini üzüntüye almıştı.... aşkım hemen gidip eczaneye ilaçlar aldı sürmeye çalıştı ma zorla... çünkü kremin dokunması bile daha beter bir acı veriyordu:(

aksilik bu yaa bugün de hastaneden anestezistlerin yemeği vardı cihangir melike fasıl'da.... oraya davetliydik...uzun zamandır da ilk defa bir yerlere gidicektik. çünkü zaten 4 ay boyunca hasta gibi yatmıştım... aşkım " senden önemli değil, ayıp falan olmaz sen iyi ol başka birşey istemiyorum" dedi... ne kadarda iyi bir eşe sahibim allahım sana şükürler olsun....

tabi benim gözüm ne kahvaltı gördü nede bir şey burnumuzdan geldi... zorla bşeyler yedirdi aşkım. sonra ben elimi buzlu suyun içine sokarak oturdum akşama kadar:(( bu sırada aşkım da uyklamaya başladı... ama ben kararlıydım bu yemeğe gidilecekti. saat akşam 9'ya kadar bekledim. kendimi iyi hissedersem giderim demiştim... 18:30 oldu ve ben kalkıp zorla da olsa hazırlanmaya başladım. çorabımı bile zor giydim desem yeridir acısından....ben hazırlanıp sürpriz yapayım derken eşim uyndı. baktı hazırlanıyorum o da şaşırdı. güçlü olmaya çalıştım her ne kadar elim kavrulsada...

ben siyah tulumumu giydim.... göbüşümde çıktı tabi :) ama ne saçlarımı yıkayabildim , ne kuaföre gidebildim bugün için yaptığım tüm planlar suya düştü:(  aşkımda hazırlandı ve çantama buz jelimi koydum. taksiyle cihangir'e gidene kadar elim çantamda buz jelinin üstündeydi :) ne macera ama....:D

mutluluğun formülü çok açık.... bir sen, bir ben, bir de bebek.... :)




iyi ki de gitmişiz yine harika bir gece geçirdik... kimse benim 6,5 aylık hamile olduğuma inanmadı. herkes çok şaşırdı. ehh bebeğim ve ben manken gibi kızlarız tabi;) babanla birlikte dans ettik, şarkılara oturduğumuz yerden eşlik ettik ama müzik biraz fazlaydı... seni rahatsız edecek diye çok korktum. bir daha da sen doğana kadar böyle bir yere gitmemeye karar verdik bebeğim... her şey senin için...

o günden bir kaç hatıra fotoğraf çekildik.... kızımız baksın da birlikte nerelere gittik görsün annesini, babasını diye :) sonradan öğrendiğimize göre o gece annenle babana herkes bayılmış. bütün hastane bizi konuşuoyormuş güzel kızım... .en güzel çift olarak bizi seçmişler . senin aramıza katılmanla herşey daha güzel olucak. hatta baban "kızımızın fotoğraflarını falan hemen göstermeyelim nazar değer" bile dedi:) o da korktu yani :)


annesi, babası ve annesinin karnında 6.5 aylık kızımız....



işte böyle annesnin kuzusu kötü bir başlangıç olasına rağmen gecemiz güzel bitti... hoş gece acısından uyuyamadım ama olsun yine de sen varsın, baban var.... daha ne olsun ki... sizi çok seviyorum benim şans meleklerim.... herşeyden çok ....











Bebeğimin Tekmeleri :)))


22 Mart 2012 / Perşembe






Artık kızım büyümüş olmalı ki akşam televizyonun karşısında otururken okkalı bir tekmeyle irkildim :))) şimdiye kadar kelebekler uçuşuyor falan demiştim ama bu seferki öyle böyle değildi... resmen içeriden "çıkarın beni burdan" diye tekmeler savuruyordu annesine :)))




hemen diğer odada çalışan sevgilimi çağırdım. o da bu kadar bağırmama bir anlam verememiş olacak ki korkarak anında yanımda aldı soluğu.. "noolduu bi yerin mi ağrıyor" diye :)) "yok ağrımıyor ama bak elini koy bunu hissetmelisin" dedim ... hemen elini karnıma koydu ve bizim minik kuzumuz bir tekme daha savurdu annesinin karnına, babasının elinin bulunduğu yere :))) bu tekmeyi hissedince aşkımın gözlerindeki ışıltıyı görmeliydiniz:) "evet evet duydum" diyordu.... 2 haftadır sadece benim hissettiğim ve onun bir türlü duyamadığı tekmeleri artık sonunda babamızda duydu :) demekki güçlendi benim minik kızım :)

veee bu tekmeler artık minik kelebeğim ve benim aramda bir sır olmaktan çıktı... sırt üstü uzanınca karnıma bakmanız yeterli... artık ben burdayım diyor....

ama yinede ufak tefek pıtırtılarını hala sadece ben duyabiliyorum.. buna da gizlden gizliye sevinmiyor değilim... bunlar kızımla aramızdaki ilk sırlar :))))


çoook seviyorum seni güzel kızım, iyi ki varsın.....


"varlığın öyle bir sevinç ki
burnumda çilekli sakızımın kokusu...."



17 Nisan 2012 Salı

21. Haftamdayım :)



17 Mart 2012 / Cumartesi




yerim bunuuuuu :)




işte bir kontrol dahaaaa :))) bugünleri iple çekiyorum. bebeğimizi göreceğiz  diye sabahın köründe kalktık aşkımla... başka hiçbir neden beni bu saatte ayağa kaldıramaz ama söz konusu kızım olunca akan sular duruyor elbette :)

minik kelebeğim yavaş yavaş uçuşmaya devam ediyor:) hatta geçen gün her zamankinden daha hızlı bir şey hisettim:) sanırım artık büyüyordu benim kızım annesini böyle tekmelediğine göre :) bu hafta 21. haftamız.... yarın dolduruyoruz gerçi... zaman ne çabuk geçiyor. her geçen gün kızımıza bir adım daha yaklaşıyoruz. eskiden günlerin geçmesini hiç istemezdim ama şimdi o kadar heyecanlıyım ki bir an önce o "büyük gün" gelsede kuzumuzu alsak kucağımıza diye konuşuyoruz babanla....

sabah haff bir kahvaltıdan sonra düştük yollara.... baban bizi hiiiç yalnız bırakmıyor bebeğim. hep yanımızda.... seni de çok seviyor. tekmelerini duyabilmek için nerdeyse karnımın içine giricek :) çook seviyor güzel kızını... biraz erkenciydik bugün. baktık ki daha muayene saatine var. tabi biz o heyecanla saate biele bakmadan attık kendimizi sokaklara :) neyseki bir kitapçıya girdik, biraz bakındık... baban bayılır kırtasiyelere onlara bakındık ;) ama benim belim o kadar çok ağrıyordu ki fazla dolaşamadan doktora gittik. biraz bekledikten sonra sıramız geldiiiiii, işte en heyecanlı bölüüümm :DD

işte benim kızzzııımmm:) aynı bu şekilde yatıyordu annesinin karnında :)

yalnız içeri girerken biraz da korkuyordum. çünkü sevgili anneannen geldi ve bana bir sürü şey yedirdi "hiç bir şey yiyemedin bak sana sevdiğin şeyleri yapacağım" diye mutfağa girince olanlar oldu :) biliyorum ki bu ay fazla kilo aldım ve doktorumuz bana kızıcaktı :(

eveeett gördük seni kızım, sonunda!! o kadar beklediğimize değdi ama o nasıl bir yatış şekli yaw :)))) doktorumuz seni daha iyi inceleyebilmek için bütün kemiklerine , tüm organlarına tek tek baktı bebeğim. çok şükür hiçbir şeyin yok :) o kadar mutluyum ki.... yalnız o kadar komik yatmışsın ki doktor bir türlü ölçemedi seni :) çünkü tam bir tesbih böceği gibi kıvrılmışsın:) bacaklarını poponun altına almışsın ve yüz üstü yatmışsın. bir elinde ensende :) ben "acaba mı?" dedim ama gerçekten de öyleydi :) doktoruuzda " valla nasıl becermişse öyle yatmış" dedi hayret içerisinde :) ellerin hep ya ensede ya başında. keyif çatıyorsun resmen orda, rahat geldi galiba annenin karnı :D

işte aynı yukarıdaki bebek gibisin elini de ensesine koysa tam olucakmışsın :) bu ay kontrolde ayrıntılı inceleme yapıldı. bütüüüün organlarına, uzuvlarına tek tek bakıldı. hiçbir sorun yok Allah'a şükür. içimden derin bir ohh çekmişim...düşük tansiyonluyum hatta yerlerde sürünür ama seni her gördüğümde tansiyonum fırlıyor. çok heyecanlanıyorum. neyseki bu kez ilk defa -yine de çok düşük olmamak kaydıyla- normal çıktı :) sanırım artık sana çoook alıştım bebeğim ama yinede heyecanımı saklamaya, kendi kendimi telkin etmeye çalışıyorum:) minik kuzum annesinin karnında kıvrıldığı için doktor amcası boyunu malesef ölçemedi ama ilk kez kilosunu söyledi : "370 gram" :))) eveett benim kuzuum daha 370 gram ama doktorum " 400 gram diyelim, nasılsa bu haftanın sonunda öyle olur" dedi. bu nasıl bir kilo dedim böyle:) daha miniminncacık benim kızım.(hatta amcana söylediğimde "ooo bir somun ekmek kadar olmuş" dedi:)).  "nasıl normal mi? diye sordum endişeli bir şekilde ama doktorum "tam haftasını veriyor, gayet normal" diyince bir ohhh çektim işte :))) çünkü ilk 4 ay boyunca hiçbir şey yiyip içemedim, su bile... bebeğimi besleyemedim mi acaba diye korktum 370 gramı duyunca... neyseki herşey yolundaymış...

bu ay yolunda olmayan tek şey benim kilo alışımdı:( bir önceki kontrolden bu yana tam 2.5 kilo almışım :( yani toplamda 5.5 kilo almış oldum...  doktorum baya kızdı bana... durumu açıkladım annem geldi, komşularda çok şey getiriyor falan diye bahaneler üretirken "ilk 3 ay çok iyiydi ama sen her ay böyle kilo almaya devam edecek olursan  76 kiloda bitirirsin hamileliğini" dedi ve benim gözlerim yerinden fırlayacaktı:( nasıl yaaaa ben hamile kaldığımda sadece 54 kiloydum :( bunu duydum yaaa benim için yemek yemek bitmiştir arkadaş... kızıma yararı olmayan şeylerin artık benim içinde bir önemi yok. sadece ona yararı olan şeyleri yiyeceğim ve bir sonraki kontrole inşallah tam kontrollü gideceğim. şimdilik aldığım karar bu:) önümüzdeki kontrolllere bakacağız :)

mutlu mesut babanla doktordan ayrıldık... Nişantaşı'ndan Taksim'e doğru yürüdük. tam Taksim'e geldik bir İtalyan Lokantasının önünden geçiyorduk. sevgili babacığın "hadi gel şurda güzeeeeel bir makarna yiyelim son kez, sonra artık yiyemeyeceksin. güzel bir kapanış yapalım" dedi:))) ahhh aşkım ahhh yine aklımı çeldi :DDD "tamam" dedim ve güzeeel bir yemek yedik , gazetelerimizi okuduk. dolu dolu bir cumartesi günü daha geçirdik:) sen, ben ve babacığın birlikte hep böyle mutlu günler geçireceğiz kızım. biz birbirimize çok seven, her zaman aşık bir çiftiz. birlikte çok mutluyuz. sende bu mutluluğun meyvesisin. haberini aldığımızdan beri zaten çok daha mutluyuz ama sen gelince kucağımıza, her zamankinden daha mutlu bir aile olacağız kuzum benim .....

seni çooooooook seviyoruzzz ve zamanın çabuk geçmesini diliyoruz.....